9/29/2008

bir düşündüm de...

çok yorulduğumu hissettiğim zamanlarda ya Fikret Kızılok dinlerim ya da Cem karaca'nın bir kaç şarkısını.Bundan başka beni bu derece rahatlatacak,kendime getirecek şey resim yapmaktır.nefes alamadığımı düşünürüm,bir an önce elimde olanı bitirmem lazımdır,acele ederim ki resim bitsin bende nefes alayım.Öyle ki okul dönemlerimde bu hastalık gibiydi,sık sık alışverişe giderdim.alışveriş derken,resim malzemeleri..bütün gün fırçalar,boyalar havada uçuşurdu sanki.O hızla eve döner ayakkabılarımı bile çıkaramadan,kendimi tuvalin başında bulurdum.havanın karardığını resmin renklerini göremediğim için farkederdim...İşte bu günlerde,belki de bunca yıl yaşamışlıktan sonra,aynı heyecanı yakalamak için neler vermezdim.hatırlıyorum da okulda atölyeden çıktığımda koridorda insanların tuhaf bakışları arasında gülümseyerek yürürdüm,ayaklarım yere basmazdı..neden mi tuhaf bakarlardı;Çünkü ortalarından salak salak sırıtarak geçen kişi,boya küpüne düşmüş gibidir,gülerler..
Onlar güler,ben gülerim herkes mutludur.
bu hikaye de mutlu bitmelidir...
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur insan ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
İşte Attila ilhan'ın muhteşem "Ben sana mecburum" şiirinden bir kaç dize.Kim ne derse desin Cem Karaca'dan bu şarkıyı dinlemek gibisi yok.

9/26/2008

seninle olmanın en güzel yanı/Can Yücel

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde
hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda
boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda
düşünmek birlikte ağlamak gülmek.
Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak.
Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana...
Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.
Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek...
Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya
anlatmak...
Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz
duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek.

Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak.
Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde.
Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki.
Olsaydın avuçlarım terlemezdi...
Isırmazdım dilimin ucunu...
Özlemezdim seni yanımdayken...
Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten.
Islanmazdım yağmurlarda...
Yıldızlara aya dert yanmaz,
böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten
ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...
Ve her kulaçta
haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki...
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...

9/20/2008

Gece Balıkçısı...

Terkeden/Murathan Mungan

Kimdi kimdi kalan
Giden mi suçludur herzaman?
Ne zaman başlar ayrılıklar
Dostluklar biter ne zaman

Her geçen gün bir parça daha
Aldı götürdü bizden
Aynı kalmıyordu hiçbir şey
Değişiyordu herşey
kendiliğinden

Artık çözülmüştü ellerimiz
Artık bölünmüştü yüreğimiz
Birimiz söylemeliydi bunu
Ötekini incitmeden

Kimdi giden kimdi kalan
Aslında giden değil
Kalandır terkeden
Giden de
bu yüzden gitmiştir zaten

9/14/2008

senin rengin ne?

Sessizlik gürültüdür aslında.Kimine göre imkansız,kimine göre içinden çıkılmaz,çıkılamaz derin bir kuyudur.Gördüğün sadece çok uzakta kalan,gün ışığıdır.Duyduğunsa sessizlik;Sessiz,belki de kendini en çok yargılayandır ya da yaralayan.Belki... En çok yalan söyleyen,en çok bekleyendir kimbilir.Ne söylenirse söylensin,en çok kendiyle konuşandır..
koşmak belki de en güzelidir.
Bu kentin rüzgarını seviyorum en çok,gün doğmadan çıktığım yollarını.Henüz fırından yeni çıkmış gevreğini seviyorum.İnsanların işlerine koşuşturmalarını seyrediyorum,bir telaş ki sorma gitsin...Hoşuma gidiyor.Tek başıma gülümsüyorum...
Ne yapmalıyım,beynimde bir resmin renklerini düşünüyorum önce.Bugün hangi renkteyim ki?

9/12/2008

Yağmur Arkası/Afşar Timuçin

Yağmurlar yağdı ve hiç dinmedi
Her biri saydam çiçeklenen saçında
Yağmurlar daha çok pencereler içindi
Öksüzdüm gözyaşıydım dudağında
Bir sancıydım boğuk akşamlar gibi
Büyüdükçe büyüdü isli ve yalnız olmak
Kirazını soldurdu ağaçların
Nasıl devrildi taşlar üstümüze
Çoğalan nasıl boydan boya kuşkular
Kar dizboyu ölümü sokakların
Ezgiler sabahlarda eriyecek
Gözlerin uykumda yeşerir durur
Kalsam çağlar boyu yokluğunun kapısında
Yaşamak bunca umuda yeniden varmak olur
Ölmek seni duymamak bir gün daha