7/06/2008

Gidersem...

...mavi boyanmis demir parmaklikli pencerenin önünde oturuyorum.
oturdugum sedir portakal kasalarindan bozulup birlestirilerek yapilmis..üzerinde cicekli örtü,sari üzerine nefti yesil cicekler...seviyorum bu örtüyü... nerdeyse benimle yasit ve iste ben yillar sonra yine onun üzerinde oturuyorum...Gidiyorum anne dedigim de bunu ve bir kac sey daha cikarmisti genc kizlik sandigindan ben hep eskiyi sevdim nedense...cocuklugumu cok sevdim...
yüregimi toparladim, ciktim geldim..
On iki m2 bir oda bu...evimizin önünde sayamayacagim kadar cok badem agaci...simdi tam da ciceklenme zamanlari, hepsi gelin gibi..pembe olanlar da onlar icin biraraya gelmis periler...aslinda daha cok bir ayin gibi....
gözlerimle dallarini araliyorum denizi görebilmek icin,anliyorlar beni birer birer cekiyorlar dallarini önümden .Ve masmavi deniz ne kadar uzak bir okadar da yakin.
buraya gelmek belki de verdigimiz en dogru karardi..önümüzde iki yol vardi.Ya burda kalip para kazanmak icin kosusturmayi ya da ekonomik olarak minimumda yasamayi göze alip istedigimiz bir yerde sakin olacaktik.pek fazla düsünmeden karar verdik.. ikimiz de yorulmustuk büyük sehirde ki kosusturmacadan, bizi oraya baglayan pek bir sey kalmamisti...umutsuzluktan baska.yorgunduk ve dinlenmeye ihtiyacimiz vardi.
otobüste dört numarali koltuga otururken aklimdan gecen seyi cok net hatirliyorum:
"hayat bize neler göstereceksin..?"
gözlerimi kapadim.

Hiç yorum yok: